18 Ağustos 2015 Salı

Motosikletle KARADENİZ Kıyısı :- İstanbul....Artvin

3.Gün/Day 3 :03.08.2015  Pazartesi / Monday
MOTOSİKLETLE KARADENİZ Gezisi / By MOTORCYCLE to the BLACK SEA

Sinop >>> Giresun   (375 km)


Sabahleyin Tepe Hotel ‘de uyandık. Güneşli, güzel bir gün. Dünün yağmurundan eser yok.
Yağmur kıyafeti iyi olunca üstüm başım fazla ıslanmamıştı. Gayet iyi bir durumdayım. Kahvaltıya indim. Otelin kahvaltı salonunda diğer arkadaşları selamladım, kahvaltımı doyurucu bir şekilde tamamladım.

Son hazırlıklarımı da yaptıktan sonra motorun çantalarını yerleştirip sürüşe hazır olarak beklemeye başladım. Uğur Ertekin bugüne ilişkin planı anlattı arkasından Haluk Hoca ‘mız ilk önce Hamsilos ‘a gidip Türkiye ‘nin küçük de olsa tek fiyordunu göreceğimizi söyledi. Yaklaşık 26 yıl önce görmüştüm. Küçük bir yer ama doğa harikası olduğunu hatırlıyorum. Hepimiz tek bir grup olarak yola koyulduk. Yaklaşık ½ saat sonra Sinop ‘un havaalanını geçerek Kuzeye açık olan sahil yolundan Hamsilos Doğal Parkı ‘na vardık.
Ağaçlar içinde bir bölge. Deniz küçük koylarda şekillenmiş.
 
Hamsilos 'da:-Aykut, Can, Haluk, Serdar, Işıl ve Cem

Hamsilos 'da:- Art Riders Academy sürücüleri

Hamsilos 'da.
Burada ½ saat kalıp Sinop ‘a dönen yola çıktık. Deniz kenarında, kumsalda açık bir çay bahçesinde çaylarımızı yudumladık. Sezonda faal olan bu yerler muhtemelen sezon dışında terk ediliyor ve ıssızlığa bürünüyor. Çay muhabbetinden sonra yola koyuluyoruz.

Bugünkü güzergahımız düz ve geniş asfalt yol. Sahil sahil Bafra, Samsun süreceğiz. Ekibin en arkasındayım. Böyle olunca etrafı seyreylemek için daha fazla fırsat var. Ancak zaman zaman öncü arkadaşları da kaçırdığım oluyor tabii ki. Çoğu zaman yolun sol cenahı uçsuz bucaksız Karadeniz. Hava puslu ancak çok sıcak gelmiyor bana.

Samsun ‘a yaklaşık 25 km kala sağ tarafta bir Petrol Ofisi ‘nde durduk. Burada güzel bir Akçaabat köftecisi var. Hep birlikte motorlarımız park ettik ve arkada, güzel ve geniş bahçede müstakil kameriyelerden birine oturduk. Akçaabat Köftesi kilo ile sipariş veriliyor burada. Yemeğe düşkün olan fakat hiç böyle göstermeyen sevgili Haluk hocamız kişi başına ½ kg gibi bir öneride bulundu. 15 kişiyiz. Sonunda 5 kg köfte sipariş edildi. Ancak
Enfes piyazlar ve salatalar sayesinde yaklaşık 1 kg köftemiz hiç yenmeden geri gitmek zorunda kaldı.

Yemek sonrası kahve, çay muhabbetinden sonra yola koyulduk. Rotamız Fatsa.
Fatsa ‘nın hemen 3-4 km öncesinde güzel bir otel varmış; Dolunay Hotel. Oraya gideceğiz ve dinlenme molası vereceğiz. Görenlerin söylediğine göre güzel ve hoş bir yermiş. Hakikaten vardığımızda ben de çok sevdim. O yola her gidene tavsiye edebilirim. Yemek molası verilebilir. Çay, kahve için durulabilir. Ve de mümkünse geceleyebilirsiniz.
Çamlar içinde arkadaki bahçesi sakin ve huzur verici. Önü hemen deniz. Karadeniz ‘in tadına varılabilir.

Burada, çamlarla denizin buluştuğu bahçede oturduk. Çaylar içildi. Yemek için erken ve Akçaabat Köfteleri nedeniyle burnumuza kadar doluyuz. Uzunca bir süre dinlendik ve sohbet ettik. Kalkıp hazırlandık ve sahil yolunu kullanarak Ordu yönünde devam ettik.
Bu yolun sathı güzel, virajlı ve kıvrımlı. Motosiklet için keyif veren bir rota. Buna alternatif olarak daha içerden giden bir otoyol güzergahı da var. Ancak benim tercihim Aziziye ve Perşembe üzerinden giden sahil yolu olacaktır.

Aziziye ve Perşembe üzerinden Ordu ‘ya geldiğimizde kalabalık bir trafik bizleri karşıladı.
Trafik ışıkları ve ışıklarda araçların birikmeleri bizleri yordu. Ordu ‘nun içinde yaklaşık 1-1,5 km trafik sıkışıklığında ilerledik. Ordu ‘nun çıkışında yol rahatladı. Giresun ‘a doğru sürüş yaptık. Yaklaşık 18:00-18:30 civarı Giresun ‘da otelimize yerleştik.
Otelin penceresinden Giresun


Giresun çok inişli çıkışlı bir yer. Otelimiz dikçe bir kısa yol üzerinde. 50 metre ötemizde eski bir binadan bozma Giresun Üniversitesi Rektörlüğü var. Otelin penceresinden Giresun sahili ve binaları görünüyor. Dik yokuşumuzun kaplaması Arnavut kaldırımı. Motorlar için biraz endişe verici bir zemin. Park etmek mümkün değil. Neyse ki 40-50 metre aşağıda kapalı bir otopark vardı. Oteldekiler bize park etmek üzere orayı ayırmışlar. Motorlarımızı oraya park ettikten sonra, otelin kibar ve nazik komisi çantalarımızı taşımakta yardımcı oldu.
Giresun 'da Otelimizin  sokağında bir bina.

Giresun 'da kaldığımız otelin tam karşısındaki kalaycı dükkanı

Giresun 'da kaldığımız otelin tam karşısındaki kalaycı dükkanı
Otelin içi ve tefrişi, odaların iç düzeni ve temizliği otele dıştan bakıldığındaki yargıları olumlu yönde değiştiriyor. Odaya yerleşip duşumu aldım. Hemen çıkıp kendime bir göz doktoru aradım. Zira 01 Ağustos ‘da evde başlayan küçük kılcal kanama sağ gözümün iç kısmına bayağı yayılmıştı. 19:30 ‘da hiçbir nöbetçi hekim bulamadım ancak sevecen bir nöbetçi eczacı hanım telefonla durumumu bir göz hekimine aktardı. Onun tavsiyesiyle bir göz damlası edindim.

Şehrin Gazi Caddesi ve çevresinde geze dolaşa diğer arkadaşların toplanarak yemeğe gittikleri restoranda doğru yürüdüm. Hava karardı. Sevgili Asiye ‘den gittikleri lokantayı öğrendim. Giresun ‘un Kumyalı Cumhuriyet Parkı ‘nda güzel bir lokantaya gittik. Deniz kenarında havadar ve açık bir yerdi. Tavsiye olunur.

Enfes balık ve deniz ürünü ağırlıklı yemekten sonra ve rakıları da keyifle içerek yürüyerek otelimize çekildik. Yaklaşık 1 km ‘nin biraz üstünde bir yürüyüş yemekten sonra iyi de geldi.


Uyku ve yarının virajlı ve uzun günü için dinlenme.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder