3.Gün/Day 3 :03.08.2015 Pazartesi / Monday
MOTOSİKLETLE KARADENİZ Gezisi / By MOTORCYCLE to the BLACK SEA
Sinop >>> Giresun (375 km)
Sabahleyin Tepe Hotel ‘de
uyandık. Güneşli, güzel bir gün. Dünün yağmurundan eser yok.
Yağmur kıyafeti iyi
olunca üstüm başım fazla ıslanmamıştı. Gayet iyi bir durumdayım. Kahvaltıya
indim. Otelin kahvaltı salonunda diğer arkadaşları selamladım, kahvaltımı
doyurucu bir şekilde tamamladım.
Son hazırlıklarımı da
yaptıktan sonra motorun çantalarını yerleştirip sürüşe hazır olarak beklemeye
başladım. Uğur Ertekin bugüne ilişkin planı anlattı arkasından Haluk Hoca ‘mız
ilk önce Hamsilos ‘a gidip Türkiye ‘nin küçük de olsa tek fiyordunu göreceğimizi
söyledi. Yaklaşık 26 yıl önce görmüştüm. Küçük bir yer ama doğa harikası
olduğunu hatırlıyorum. Hepimiz tek bir grup olarak yola koyulduk. Yaklaşık ½
saat sonra Sinop ‘un havaalanını geçerek Kuzeye açık olan sahil yolundan
Hamsilos Doğal Parkı ‘na vardık.
Ağaçlar içinde bir bölge.
Deniz küçük koylarda şekillenmiş.
Hamsilos 'da:- Art Riders Academy sürücüleri |
Hamsilos 'da. |
Bugünkü güzergahımız düz
ve geniş asfalt yol. Sahil sahil Bafra, Samsun süreceğiz. Ekibin en
arkasındayım. Böyle olunca etrafı seyreylemek için daha fazla fırsat var. Ancak
zaman zaman öncü arkadaşları da kaçırdığım oluyor tabii ki. Çoğu zaman yolun
sol cenahı uçsuz bucaksız Karadeniz. Hava puslu ancak çok sıcak gelmiyor bana.
Samsun ‘a yaklaşık 25 km
kala sağ tarafta bir Petrol Ofisi ‘nde durduk. Burada güzel bir Akçaabat
köftecisi var. Hep birlikte motorlarımız park ettik ve arkada, güzel ve geniş
bahçede müstakil kameriyelerden birine oturduk. Akçaabat Köftesi kilo ile
sipariş veriliyor burada. Yemeğe düşkün olan fakat hiç böyle göstermeyen
sevgili Haluk hocamız kişi başına ½ kg gibi bir öneride bulundu. 15 kişiyiz.
Sonunda 5 kg köfte sipariş edildi. Ancak
Enfes piyazlar ve
salatalar sayesinde yaklaşık 1 kg köftemiz hiç yenmeden geri gitmek zorunda
kaldı.
Yemek sonrası kahve, çay
muhabbetinden sonra yola koyulduk. Rotamız Fatsa.
Fatsa ‘nın hemen 3-4 km
öncesinde güzel bir otel varmış; Dolunay
Hotel. Oraya gideceğiz ve dinlenme molası vereceğiz. Görenlerin söylediğine
göre güzel ve hoş bir yermiş. Hakikaten vardığımızda ben de çok sevdim. O yola
her gidene tavsiye edebilirim. Yemek molası verilebilir. Çay, kahve için
durulabilir. Ve de mümkünse geceleyebilirsiniz.
Çamlar içinde arkadaki
bahçesi sakin ve huzur verici. Önü hemen deniz. Karadeniz ‘in tadına
varılabilir.
Burada, çamlarla denizin
buluştuğu bahçede oturduk. Çaylar içildi. Yemek için erken ve Akçaabat
Köfteleri nedeniyle burnumuza kadar doluyuz. Uzunca bir süre dinlendik ve
sohbet ettik. Kalkıp hazırlandık ve sahil yolunu kullanarak Ordu yönünde devam
ettik.
Bu yolun sathı güzel,
virajlı ve kıvrımlı. Motosiklet için keyif veren bir rota. Buna alternatif
olarak daha içerden giden bir otoyol güzergahı da var. Ancak benim tercihim
Aziziye ve Perşembe üzerinden giden sahil yolu olacaktır.
Aziziye ve Perşembe
üzerinden Ordu ‘ya geldiğimizde kalabalık bir trafik bizleri karşıladı.
Trafik ışıkları ve ışıklarda
araçların birikmeleri bizleri yordu. Ordu ‘nun içinde yaklaşık 1-1,5 km trafik
sıkışıklığında ilerledik. Ordu ‘nun çıkışında yol rahatladı. Giresun ‘a doğru
sürüş yaptık. Yaklaşık 18:00-18:30 civarı Giresun ‘da otelimize yerleştik.
Otelin penceresinden Giresun |
Giresun çok inişli
çıkışlı bir yer. Otelimiz dikçe bir kısa yol üzerinde. 50 metre ötemizde eski
bir binadan bozma Giresun Üniversitesi Rektörlüğü var. Otelin penceresinden
Giresun sahili ve binaları görünüyor. Dik yokuşumuzun kaplaması Arnavut kaldırımı.
Motorlar için biraz endişe verici bir zemin. Park etmek mümkün değil. Neyse ki
40-50 metre aşağıda kapalı bir otopark vardı. Oteldekiler bize park etmek üzere
orayı ayırmışlar. Motorlarımızı oraya park ettikten sonra, otelin kibar ve
nazik komisi çantalarımızı taşımakta yardımcı oldu.
Giresun 'da Otelimizin sokağında bir bina. |
Giresun 'da kaldığımız otelin tam karşısındaki kalaycı dükkanı |
Giresun 'da kaldığımız otelin tam karşısındaki kalaycı dükkanı |
Otelin içi ve tefrişi,
odaların iç düzeni ve temizliği otele dıştan bakıldığındaki yargıları olumlu
yönde değiştiriyor. Odaya yerleşip duşumu aldım. Hemen çıkıp kendime bir göz
doktoru aradım. Zira 01 Ağustos ‘da evde başlayan küçük kılcal kanama sağ
gözümün iç kısmına bayağı yayılmıştı. 19:30 ‘da hiçbir nöbetçi hekim bulamadım
ancak sevecen bir nöbetçi eczacı hanım telefonla durumumu bir göz hekimine
aktardı. Onun tavsiyesiyle bir göz damlası edindim.
Şehrin Gazi Caddesi ve çevresinde
geze dolaşa diğer arkadaşların toplanarak yemeğe gittikleri restoranda doğru
yürüdüm. Hava karardı. Sevgili Asiye ‘den gittikleri lokantayı öğrendim.
Giresun ‘un Kumyalı Cumhuriyet Parkı ‘nda güzel bir lokantaya gittik. Deniz
kenarında havadar ve açık bir yerdi. Tavsiye olunur.
Enfes balık ve deniz
ürünü ağırlıklı yemekten sonra ve rakıları da keyifle içerek yürüyerek
otelimize çekildik. Yaklaşık 1 km ‘nin biraz üstünde bir yürüyüş yemekten sonra
iyi de geldi.
Uyku ve yarının virajlı
ve uzun günü için dinlenme.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder