1.Gün / Day 1 : 01.08.2015 Cumartesi / Saturday
İstanbul >>>>Amasra (Bartın) 474 km
Motosiklet : R 1200 GS - 2015
İstanbul ‘da sıcak bir
gün başlıyor. Bir gün önceden motoruma yönelik tüm hazırlıklarımı yapmıştım.
Çantalar hazırlanmış ve yerlerine konulmuştu. Motorun teknik kontrollerini de
dün akşamdan tamamlamıştım. Sabah 07:00 gibi uyanıp biraz kahvaltıdan sonra
giyinip motorumun başına gittim. 10 gün önce satın aldığım BMW 1200 GS (2015 Model)
motosikletimi uzunca bir
gezide deneme fırsatım olacak. Geçen sene diğer motorla (Yamaha 1200 Super
Tenere) 12,500 km yapmış ve sıkıntı yaşamaksızın eve dönmüştüm.
Bakalım bu defa nasıl bir
seyahat olacak?
ART Riding Academy ‘nin
diğer katılımcılarıyla ve eğitmenlerimizle buluşma yeri, TEM Otoyolu üzerinde,
Pendik civarında yer alan OPET Mehmetçik Benzin İstasyonu.
08:30 ‘da “teker döner”
diye belirlenen çıkış saatine uygun olarak evden çıktım.
Gayet uygun bir saatte
vardım. Benzin aldım ve lastik havalarını tekrar bir kontrol ettim.
Sonra da diğer motorların
olduğu açık park yerine motorumu park ettim. Diğer arkadaşların birçoğu
buradaydı. Hatta geziye katılmayacak olan birkaç dost da bizi yolcu etmek üzere
buraya gelmişlerdi. 2011 senesinde yaptığımız GAP Turu ‘nda dost olduğumuz
Medet Şir de bizi yolcu etmek üzere gelmişti.
Kahvaltı yapanlar oldu.
Birkaç çay eşliğinde sohbet oldu. Mersin ‘den katılacakların dışında herkes
burada toplandı. 10:30 gibi eğitmenimiz Uğur Ertekin bilgilendirme yaptı.Grup halinde sürüş yapacaktık. Hedefimiz otoyol üzerinde kalarak Bolu ‘nun
Mengen ilçesine ulaşmak ve orada öğle yemeği yemekti.
11:00 ‘e doğru yola
çıktık. Eğitmenlerimiz Uğur Ertekin ve Haluk Hızlan dâhil olmak üzere
toplam 9 motor ve iki artçıyla
birlikte 11 kişiydik. Standart ve tekdüze bir otoban yolculuğu ve yol üzerinde
yakıt takviyesi nedeniyle bir-iki duruştan sonra Mengen ‘e geldik. Mengen
Mersin ‘den gelecek ekiple buluşma yeri aynı zamanda.
Şehir merkezine hiç
uğramadık, girişinde yol üzerinde bir lokantada buluşma gerçekleşti.
Bu lokantanın et
yemekleri ve lezzetleri güzeldi. Ahşaptan yapılmış dışarıdaki kamerya tarzı
yemek yerlerinde oturduk ve muhabbet içinde öğle yemeğimizi yedik. Usulden
sanırım, yemekle birlikte bal ve tereyağı da veriyorlar.
Burada bize dört motorla
katılan Mersin ‘li dostlarla (Ali İhsan, Can, Çetin ve Aykut) birlikte
Toplam 13 motor ve 15
kişi olduk. İki ayrı sürüş grubuna ayrılarak Bartın üzerinden Amasra ‘ya doğru
yola çıktık.
Görüş ve yollar güzel
ancak hava sıcak ve gittikçe de nem yüzünden bunaltıcı oldu. Bartın ‘la Amasra
arası yollar hem orman içinden hem de kavisli bir şekilde bizi hedefimiz
ulaştırdı. Amasra ‘ya iniş virajlı ve dik. Karadeniz ‘in pusu buralarda çok
belirgin. Manzara güzel ancak görüş derin değil.
Amasra ‘ya inerken
yaklaşık 5-6 km kala, sağda, dağın üstünde “Kirazlar Tatil Yerleşkesi” nde
kaldık. Gömü Köyü ‘nün sınırları içinde ve tepede yapılmış yeni bir tatil köyü
havasında bir yer. Fakat motorla zorlayıcı bir girişi var. Dik ve zemin
düzensiz. Zaten otel de henüz çok yeni açıldığı için bazı inşaat ve yapım
faaliyetleri sürüyordu.
Tabii grup olarak ilk
önce kaptırdık aşağıya, Amasra ‘ya kadar indik. Hafta Sonu olması nedeniyle
insanlar hücum etmişler. Zaten dar olan yaşam alanı ve yollar iyice kalabalık.
Motorlarla limana kadar
indik. Bizden önceki grup (Uğur Hoca liderliğinde olanlar) limanın oralarda bir
yerlerde çay içmişler. Biz varınca hep birlikte kalacağımız yeri bulma
gayretine düştük. Otelin yerini tam tespit edemediğimizden Uğur Hoca ‘nın
önderliğinde ilk önce yaklaşık bir 20-25 dakikalık Amasra çevre turu yaptık.
Sonunda daha önce önünden geçerek Amasra ‘ya indiğimiz Kiralar tatil Yerleşkesini el birliğiyle bulduk ve saat 18:30-19:00 civarı yerleştik. Hemen havuzda
serinlemeye gittim. Havuz başında başlayan nişan
Hazırlıkları eşliğinde
kısaca bir havuz sefası yaptım ve sonra akşama, Amasra ‘ya iniş için
toparlandım.
Kaldığımız otelden Gömü Köyü üzerine bakış |
Sanıyorum adı Mete ‘ydi
işletme müdürünün. Çok dostça ve yapıcı davrandı.
Balıklar enfesti. İlk önce
adeta yusyuvarlak bir tabağa dizilmiş ve tabakla birlikte (şekil bozulmasın
diye) kızartılmış mezgit tava yedik. Bu arada buralara has olan iskorpit tava
yedik. Salatalar ve kalamarlar da nefisti hani.
Yemek sonrası ise hemen
bu lokantanın bitişiğinde yer alan diğer bir lokantanın iskele platformu
üzerinde kahve ve bira için oturduk. Ben küçük ve kısa bir yürüyüş yaptım ve
Ceneviz köprüsünü, Küçük Limanı görme fırsatım oldu. Daha sonra katıldım.
Buradan kalkıp yine
taksilerle yukarıda yaklaşık 5-6 km uzaktaki otelimize çıktık.
Amasra ‘daki taksiler
toplam 6 kişi taşıyabilecek gibi station wagon tarzı. Duruma göre arkadaki iki
kişilik koltuğu açıyorlar ve 6 kişi yolculuk edebilir.
Yarınki sürüş virajlı
sahil yolundan. Uyku saati.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder