2.Gün/Day 2: 02.08.2015 Pazar / Sunday
MOTOSİKLETLE KARADENİZ Gezisi / By MOTORCYCLE to the BLACK SEA
MOTOSİKLETLE KARADENİZ Gezisi / By MOTORCYCLE to the BLACK SEA
Amasra (Bartın) >>Sahil Yolundan>>Sinop (330 km)
Uyandık ve kaldığımız
Kirazlar Tatil Köyü ‘nün havuz başında ortalama bir kahvaltı yaptık.
Bugün tamamen Karadeniz
sahil yolunun virajlı ve canlı yollarının tadını çıkaracağız. Hava sıcak ve
biraz da nemli. Karadeniz için normal hava koşulları. Tabii bazı zamanlarda
bunu yağmurun tamamlaması da gerekiyor. Kahvaltı sonrası motorlarımızı
hazırladık ve bugün 2 grup halinde süreceğiz. Uğur Ertekin ‘in liderliğindeki
2. Gruptayım. Ben, Işıl, Egemen, Serdar ve Efe birlikteyiz. Işıl ve Egemen‘in
motoru hariç hepimizin 1200 cc mertebelerinde motor kapasitesi var.
Sol yanımızda Karadeniz
olarak yeşillikler içinde ine çıka ve virajların tadına vara vara sürüş
yapıyoruz. Bu arada eğitim amaçlı bu gezinin gözlemli sürüşleri tamamlandıkça
yol kenarında uygun yerlerde durup mütalaasını yapıyoruz. Çeşitli çeşme
başları, köy kahveleri duraklama ve dinlenme yerlerimiz.
Durak yerlerimizden biri
Kurucaşile. Ahşap tekne imalatıyla bilinen bu şirin köy tam deniz kıyısında. Akan
derenin döküldüğü yere yakın, tam köprünün yanı başında bir kahveye oturduk. Az
şekerli bir kahve söyleyesim geldi; hevesim kursağımda kaldı.Türk kahvesi
olmuyormuş. Eleştirilecek bir durum. Ekonomik olduğundan insanlar çay içiyor
başka bir şey içmiyor anlaşılan.
Bundan sonra hem eğitim
mütalaası hem de dinlenme amaçlı olarak Cide ‘ye bağlı, Giderus Koyu ‘nda
durduk. Cide ‘ye daha 6-7 km var gibi. Bir iki kıyı lokantası var burada. Salaş
yerler, ama samimi ve dost insanlar işletiyorlar.Ana yoldan yaklaşık 600-700
metre denize doğru inen bir yolu var. Koyun denize bağlanan ağzı pek
görünmüyor. Göl gibi bir görüntüsü var. Nefis bir manzara.
Giderus Koyu |
Giderus 'daki yaşlı adam |
Yaşlı amca fotoğraf çektirmeye çok meraklıydı. |
Karnımız ufak ufak
acıktı. Aslında öğle yemeğini İnebolu ‘ya planladık. Bu nedenle çayla
birlikte ekmek arasına
hafif bir sandviç yaptırıp yarım yarım paylaşıyoruz. Konuşmamız bitince gözlemli sürüş yapılarak bir sonraki durak
noktasına hareket edeceğiz. Bu defa Uğur Ertekin beni izliyor. Ben öndeyim ve
Uğur Hoca adeta artçısı Asiye Piliçer ‘le birlikte benim gölgem gibi. Tabii
izleniyor olmanın heyecanı ve tedirginliği de benim üzerimde.
Benimle ilgili yorumları
almak ve sürüşün kritiğini yapmak üzere yaklaşık 30-35 km ötede bir köy içinde
durduk. Çayların eşliğinde Uğur Hoca ‘nın hakkımda yaptığı yorumları ve dile
getirdiği olumlu görüşleri beni cesaretlendirdi. Bir kamyonetin sollanması
sırasında “sistem” gereği yapmam gereken Pozisyon-Hız-Vites sıralamasını hatalı
yapmış olmam ve kamyoneti pozisyondan önce hızlanarak geçmeye çalışmam
nedeniyle eleştirildim.
Unutmamak gerek !!!
Bundan sonraki sürüşte
arkamda Egemen ve Işıl olmak üzere yola devam ediyorduk ki
bir yerlerde hemen
arkamda Egemen ‘in aniden durduğunu gördüm. Ben de 10-15 metre ilerisinde
durdum. Kolunu arı sokmuş. İğnesini çıkardık. Acısını dindirmek için arı zehirinin
panzehiri olarak Egemen ‘e vücudunun doğal olarak ürettiği amonyağı
kullanmasını tavsiye ettim. Şaşırdı ama uyguladı. Rahatlamış olduğunu sonra
dile getirdi.
Bu şekilde İnebolu ‘ya
vardık. İnebolu ‘da deniz kenarında bir sahil lokantasında mola verdik.
Karadeniz ‘in dalgaları hemen önümüzdeki kumlu sahili dövüyordu. Hava sıcak ve
nemliydi. Buraya özgün özel bir köfte varmış. Salatayla onu sipariş ettim. Tüm
grup bir aradaydık. Önceki grup yemeğini yemiş dinlenmekteydi. Hep birlikte
sohbet eşliğinde yaptığımız yolu değerlendirdik.
ART Riding Academy grubu İnebolu 'da. |
Bu arada eğitmenimiz
Haluk Hızlan ‘ın İnebolu ‘da doktorluk yapan arkadaşı da bizimle oldu. Daha
evden çıkarken başlayan sağ gözümdeki kanlanmayı gidermek için İnebolu ‘dan,
eczaneden bir damla almak üzere bizimkilerden biraz önce hareket ettim. Durumu
bizimkilere bildirdim ve onlarla İnebolu ‘nun yaklaşık 2 km çıkışında benzin
istasyonunda buluşma noktasında bekleyeceğimi söyledim.
İlk önce İnebolu ‘dan göz
damlası aldım ve sonrasında da benzin
istasyonuna gittim.
Benzinimi doldurdum ve
bizimkilerin gelişini bekledim. Benzin istasyonunda yeni bir bilgilendirme
yapıldı. Uğur Ertekin, beni ve Efe ‘yi ön gruba ekledi ve bu gruba kendisi
liderlik yaptı.
Çatalzeytin, Türkeli ve
Ayancık devamıyla bahçelerin ve nefis manzaranın içinden Sinop ‘a doğru yol
aldık. Ayancık 'da mola verdiğimiz son benzincide (Özdemirler Petrol Ofisi) artık hava
kararmaya başlamıştı. Bir de Karadeniz ‘in yağmuru kendini gösterdi. Sinop ‘a
kalan yaklaşık 60 km ‘mizi yağmurlu ve karanlık bir havada yaptık.
Sinop ‘a çok
yaklaştığımızda, düzgün yolların başladığı bir noktada tüm ekip buluştuk ve
kalacağımız otele Uğur Hoca ‘nın liderliğinde ulaştık. Güzel bir duştan sonra Sinop
‘un merkezine taksiyle gittik. Sinop ‘a en son 1988-89 ‘da gitmiştim. Sinop ‘un
çok değiştiğini ve hatta eski sükûnetinin ve yapısal görüntüsünün artık
kalmadığını itiraf etmeliyim.
Söylenenlere göre imar
planlarında çok büyük değişiklikler yapılarak binalar yüksek ve sıkışık bir
düzende yapılmış. Sokaklar yeterli değil.
Daha sonra taksiyle
otelimize döndük ve uyku.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder