MOTOSİKLETLE İPEK YOLU ‘na / By MOTORCYCLE to the SILK ROAD
34. Gün (Son gün) / Day 34 (Last day) : 18.06.2014 Çarşamba/Wednesday
Ovasaray Köyü Amasya (TR) >>> Eve dönüş
Yapılan km : 716
Bugün eve dönüyorum.
Evimi, ailemi, köyümü, arkadaşlarımı, işimi ve tümüyle sistemimi özledim. 34
gün aradan sonra ulaşacağım. Son etap uzun olacak ama yol ve güzergah rahat
ve konforlu.
Sabah Ovasaray Köyü ‘nde,
Ayşegül ve Hatice ‘nin çiftlik evinde uyandım. Deliksiz bir uyku çekmenin
huzuru içindeyim. Eşyalarımı toparladım ve motosikletin çantalarını
yerleştirdim. Bir gece önceden mutabık kaldığımız üzere Zeki ‘ve eşi Sevim ‘in
balkonunda kahvaltı yaptık. Sevim kendi yaptığı peynirlerden, kendi serasında
yetiştirdiği domates ve salatalıklardan koymuş sofraya. Bir de sabah sabah
köfte ve patates kızartmış. Gerçek anlamda bir köy kahvaltısı bu demek
herhalde. Güzelce karnımızı doyurduk.
Daha sonra motor
kıyafetlerimi giymek üzere öbür eve geçtim. Tam anlamıyla hazırlandım ve
motorun donanımını kontrol ettim. Zeki ve karısı Sevim ‘le vedalaştım. 08:30
gibi Ovasaray ‘dan yola çıktım. İlk amacım Amasya ‘da Yeşilırmak kenarında
küçük bir kahve molası vermek. Bu mola yorgunluk nedeniyle olmayacak. Amacım
Amasya ‘yı yakından görüp bir iki fotoğraf çekmek.
Yine Eryatağı ilçesi
üzerinden Amasya ‘ya geldim. Ana yoldan Yeşilırmak kenarına doğru geçtim.
Ağaçların gölgelendirdiği dar yoldan Amasya ‘nın merkezine doğru sürdüm. Güzel
bir kahvehane buldum. Elma Café. Yol üzerinde ve park gibi bir bahçesi var. Bir az şekerli kahve sabah sabah iyi gitti. Karşımda
Yeşilırmak sırtlarında kaya mezarları görünüyor. Bir de ırmağın kenarında
“Yalıboyu” evleri.
Fazla vakit kaybetmeden
yola koyuldum. Güzergâhımda Suluova, Merzifon, Osmancık var. Hava çok güzel ve sürüş
için sıcak değil. Yağmursuz açık bir havada motosikletimi sürüyorum. Osmancık
pirinciyle meşhur bir ilçemiz. Yolun kenarındaki çeltik tarlaları sular
altında. Yeşillikler ve manzara hoş.
Yaklaşık 11:45 gibi
Kurşunlu yakınlarında bir dinlenme tesisinin önünden geçerken 3 motor fark
ettim. Karnım da acıkmıştı. Hem durayım hem de motorcularla sohbet ederim diye
düşündüm. Güzel, küçük bir lokanta var. Kuyu kebabı da yapmışlar. Lokantanın
dışında oturmakta olan üç Hollandalıyla merhabalaştık. İçeri girip bir kuyu
kebap ve salata söyledim. İçmek için de bir Ice Tea. Onlar soğuk bir şeyler
içiyordu. Onlara yakın olan masaya oturdum.
Hollanda ‘dan kendi
motorlarıyla çıkmışlar. Biri kadın olan grubun yaş ortalaması aşağı yukarı
50-52 gibi. Kadın ve bir erkek yaklaşık 55 yaşlarında gibi gösteriyor. Diğer
erkek se 40-45 yaş aralığında gibi. Hedefleri Bişkek ‘miş. Gürcistan, Azerbaycan,
Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan yapacaklarmış. Kadın motorunu Bişkek
‘de birisine satacak ve ülkesine uçakla dönecekmiş. Erkekler ise motorlarını
Bişkek ‘de muhafaza edecekler ve bir süre sonra tekrar gelip, motorlarla
Moğolistan ‘a devam edeceklermiş.
Bir süre hem kuyu
kebabımı yedim hem de onlara bahsi geçen güzergahta yaşadığım bazı olayları
anlattım. Can kulağıyla ve istekle dinlediler, sorular sordular. Ne de olsa
aynı güzergahı onlardan hemen önce yapmıştım ve bilgiye ihtiyaçları vardı.
Ben yemeğime devam
ederken onlar hareketlendiler ve hazırlanıp yola koyuldular. Çorum ‘a Boğazkale
‘ye gideceklermiş. Amasya ‘yı görmelerini hararetle tavsiye ettim. Çayımı
içerken lokantanın sahibiyle sohbet ettik. Adamcağız bizlerin, özellikle
yabancı motorcuların bir şeyler aramak için seyahat ettiğimizi düşünüyor.
‘Seyahat etmek uçakla olur’ diyor. ‘Ne gerek var bu motosikletlere ?’ diye
ekliyor.
Burada 42 dakika
kalmışım. Yola koyuldum. Amacım Gerede ‘den otobana bağlanmak. Akşam vakitlice
eve varırsam, Ömer ‘in tiyatro gösterisine yetişebilirim belki. Yol ve hava
koşulları gayet güzel. Bir müddet sonra Gerede ‘den TEM yoluna giriş yaptım.
Bundan sonra benzine kuvvet. 100 km ‘de 6,3 litre benzin yakabiliyor motor.
Bolu ‘nun batı çıkışından
çıktım. Bir radara yakalanma ihtimalinden korktum ve erken çıkış yaptım. Bir
müddet eski karayolumuzdan devam ettim. Bolu Dağını tırmandım ve indim. Böylece
hem gelişte hem dönüşte tüneli kullanmaksızın vakur Bolu Dağı ‘nın mahzun
bakışları içinde geçmiş oldum. Düze indiğimde, Kaynaşlı ‘da benzin aldım ve
tekrar TEM yoluna giriş yaptım. Biraz hızlıca yola devam ettim. Malum İzmit ‘e
yaklaşırken yol sıkışıyor. Neyse ki motor kendine gidecek güzel kanallar
buluyor.
16:45 gibi evdeyim. Çok
şükür sağ salim evime ulaştım.
Bundan sonra "Motosikletle İpek Yolu 'na" seyahatime ilişkin özet sayfa veya headlights yayınlayacağım.
Sabırla izleyenlere teşekkürler...Bir başka seyahatte buluşuruz.
bir solukta okudum. ogleden beri ara mola vererek bu saatte bitirdim. sahane bir blog olmus. ben uzun yazili bloglari seviyorum.
YanıtlaSilMerhabalar,
SilCesaretlendirici yorumunuz için teşekkürler. Umarım bir yerlerde denk geliriz görüşme fırsatı bulabiliriz. Güzergah hakkında sorularınız olursa cevap vermeye çalışırım. Hoşça kalın,
Mary sarakhs yolu yerine mary aşkabat yolundan gelseydiniz yol daha düzgün değilmiydi. Değişik yerler görmek içinmi tercih ettiniz
YanıtlaSil