26 Haziran 2014 Perşembe

MOTOSİKLETLE İPEK YOLU ‘na / By MOTORCYCLE to the SILK ROAD

MOTOSİKLETLE İPEK YOLU ‘na  /  By MOTORCYCLE to the SILK ROAD
34. Gün (Son gün)  /  Day 34 (Last day)  : 18.06.2014 Çarşamba/Wednesday
Ovasaray Köyü Amasya (TR) >>> Eve dönüş

Yapılan km :  716

Bugün eve dönüyorum. Evimi, ailemi, köyümü, arkadaşlarımı, işimi ve tümüyle sistemimi özledim. 34 gün aradan sonra ulaşacağım. Son etap uzun olacak ama yol ve güzergah rahat ve konforlu.

Sabah Ovasaray Köyü ‘nde, Ayşegül ve Hatice ‘nin çiftlik evinde uyandım. Deliksiz bir uyku çekmenin huzuru içindeyim. Eşyalarımı toparladım ve motosikletin çantalarını yerleştirdim. Bir gece önceden mutabık kaldığımız üzere Zeki ‘ve eşi Sevim ‘in balkonunda kahvaltı yaptık. Sevim kendi yaptığı peynirlerden, kendi serasında yetiştirdiği domates ve salatalıklardan koymuş sofraya. Bir de sabah sabah köfte ve patates kızartmış. Gerçek anlamda bir köy kahvaltısı bu demek herhalde. Güzelce karnımızı doyurduk.

Daha sonra motor kıyafetlerimi giymek üzere öbür eve geçtim. Tam anlamıyla hazırlandım ve motorun donanımını kontrol ettim. Zeki ve karısı Sevim ‘le vedalaştım. 08:30 gibi Ovasaray ‘dan yola çıktım. İlk amacım Amasya ‘da Yeşilırmak kenarında küçük bir kahve molası vermek. Bu mola yorgunluk nedeniyle olmayacak. Amacım Amasya ‘yı yakından görüp bir iki fotoğraf çekmek.

Yine Eryatağı ilçesi üzerinden Amasya ‘ya geldim. Ana yoldan Yeşilırmak kenarına doğru geçtim. Ağaçların gölgelendirdiği dar yoldan Amasya ‘nın merkezine doğru sürdüm. Güzel bir kahvehane buldum. Elma Café. Yol üzerinde ve park gibi bir bahçesi var.  Bir az şekerli kahve sabah sabah iyi gitti. Karşımda Yeşilırmak sırtlarında kaya mezarları görünüyor. Bir de ırmağın kenarında “Yalıboyu” evleri.







Fazla vakit kaybetmeden yola koyuldum. Güzergâhımda Suluova, Merzifon, Osmancık var. Hava çok güzel ve sürüş için sıcak değil. Yağmursuz açık bir havada motosikletimi sürüyorum. Osmancık pirinciyle meşhur bir ilçemiz. Yolun kenarındaki çeltik tarlaları sular altında. Yeşillikler ve manzara hoş.

Yaklaşık 11:45 gibi Kurşunlu yakınlarında bir dinlenme tesisinin önünden geçerken 3 motor fark ettim. Karnım da acıkmıştı. Hem durayım hem de motorcularla sohbet ederim diye düşündüm. Güzel, küçük bir lokanta var. Kuyu kebabı da yapmışlar. Lokantanın dışında oturmakta olan üç Hollandalıyla merhabalaştık. İçeri girip bir kuyu kebap ve salata söyledim. İçmek için de bir Ice Tea. Onlar soğuk bir şeyler içiyordu. Onlara yakın olan masaya oturdum.

Hollanda ‘dan kendi motorlarıyla çıkmışlar. Biri kadın olan grubun yaş ortalaması aşağı yukarı 50-52 gibi. Kadın ve bir erkek yaklaşık 55 yaşlarında gibi gösteriyor. Diğer erkek se 40-45 yaş aralığında gibi. Hedefleri Bişkek ‘miş. Gürcistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kırgızistan yapacaklarmış. Kadın motorunu Bişkek ‘de birisine satacak ve ülkesine uçakla dönecekmiş. Erkekler ise motorlarını Bişkek ‘de muhafaza edecekler ve bir süre sonra tekrar gelip, motorlarla Moğolistan ‘a devam edeceklermiş.

Bir süre hem kuyu kebabımı yedim hem de onlara bahsi geçen güzergahta yaşadığım bazı olayları anlattım. Can kulağıyla ve istekle dinlediler, sorular sordular. Ne de olsa aynı güzergahı onlardan hemen önce yapmıştım ve bilgiye ihtiyaçları vardı.

Ben yemeğime devam ederken onlar hareketlendiler ve hazırlanıp yola koyuldular. Çorum ‘a Boğazkale ‘ye gideceklermiş. Amasya ‘yı görmelerini hararetle tavsiye ettim. Çayımı içerken lokantanın sahibiyle sohbet ettik. Adamcağız bizlerin, özellikle yabancı motorcuların bir şeyler aramak için seyahat ettiğimizi düşünüyor. ‘Seyahat etmek uçakla olur’ diyor. ‘Ne gerek var bu motosikletlere ?’ diye ekliyor.

Burada 42 dakika kalmışım. Yola koyuldum. Amacım Gerede ‘den otobana bağlanmak. Akşam vakitlice eve varırsam, Ömer ‘in tiyatro gösterisine yetişebilirim belki. Yol ve hava koşulları gayet güzel. Bir müddet sonra Gerede ‘den TEM yoluna giriş yaptım. Bundan sonra benzine kuvvet. 100 km ‘de 6,3 litre benzin yakabiliyor motor.

Bolu ‘nun batı çıkışından çıktım. Bir radara yakalanma ihtimalinden korktum ve erken çıkış yaptım. Bir müddet eski karayolumuzdan devam ettim. Bolu Dağını tırmandım ve indim. Böylece hem gelişte hem dönüşte tüneli kullanmaksızın vakur Bolu Dağı ‘nın mahzun bakışları içinde geçmiş oldum. Düze indiğimde, Kaynaşlı ‘da benzin aldım ve tekrar TEM yoluna giriş yaptım. Biraz hızlıca yola devam ettim. Malum İzmit ‘e yaklaşırken yol sıkışıyor. Neyse ki motor kendine gidecek güzel kanallar buluyor.

16:45 gibi evdeyim. Çok şükür sağ salim evime ulaştım.
Bundan sonra "Motosikletle İpek Yolu 'na" seyahatime ilişkin özet sayfa veya headlights yayınlayacağım. 

Sabırla izleyenlere teşekkürler...Bir başka seyahatte buluşuruz.



3 yorum:

  1. bir solukta okudum. ogleden beri ara mola vererek bu saatte bitirdim. sahane bir blog olmus. ben uzun yazili bloglari seviyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar,
      Cesaretlendirici yorumunuz için teşekkürler. Umarım bir yerlerde denk geliriz görüşme fırsatı bulabiliriz. Güzergah hakkında sorularınız olursa cevap vermeye çalışırım. Hoşça kalın,

      Sil
  2. Mary sarakhs yolu yerine mary aşkabat yolundan gelseydiniz yol daha düzgün değilmiydi. Değişik yerler görmek içinmi tercih ettiniz

    YanıtlaSil