5 Haziran 2014 Perşembe

05.06.2014:-MOTOSİKLETLE İPEK YOLU ‘na / By MOTORCYCLE to the SILK ROAD


MOTOSİKLETLE İPEK YOLU ‘na  /  By MOTORCYCLE to the SILK ROAD
21. Gün  /  Day 21  : 05.06.2014 Perşembe/Thursday

Taşkent (Özbekistan) : Dinlenme(kten yorulma) Günü-6   &   Vize bekleyişinde 3. gün

Vize işi sıkmaya başladı. Bugün 08:30 sularında otelden çıktım. Yürüyerek otelin arka tarafından geniş caddeleri arşınlayarak Vokzal (Tren İstasyonu) ‘a doğru gidiyorum. Güneşli bir gün, hava açık ve sıcaklık 26 derece C gibi. Yaklaşık 45-50 dakikalık bir yürüyüş bu. Istiqbol Caddesinden dosdoğru devam ederek sonunda T şeklinde kesişen caddeye çıktım. Yine çok geniş caddeler. İnsan sayısı da az olunca yoğunluk olmuyor etrafta. Bu kadarı da tenha görünüyor bana.

Zara Mağazası, Irish Pub gibi binaların önünden geçtim. Sonunda geldiğim caddede yaklaşık 100 metre aralıkla polisler diziliydi. Yolun hem sağında, hem de solunda.
Herhalde önemli biri geçecek diye düşündüm. Sonuçta insanları sindirmek üzerine kurulu Polis Devletleri. Hele bir de geçmişten gelen alışkanlıklar da var.

Sağa doğru yol alıyorum. Tam bu köşede, Demiryolu Müzesini solumda bıraktım. Yaklaşık 500 metre sonra tüm haşmetiyle sol tarafta Vokzal (istasyon) göründü. Yolun o tarafına geçerek yaklaştım. Bir iki fotoğraf çektim. Eski bir bina değil sanki. Daha modern tarzda yapılmış. 
Taşkent Tren Garı
İçerisine girmek mümkün olmadı. Bilet soruyorlar. Biletsiz kimseye izin vermiyorlar. Yoluma devam ediyorum. 


Amacım bu caddenin iyice devamında bulunan Türkmenistan Elçiliği ‘ne gitmek ve malum vize sorgulamasını yapmak. Hem geziyorum hem de vize için Elçilik ‘de bir durak yapıyorum. Aman ne güzel !?

Bu cadde de polis kaynıyor. 100 metrede bir sağlı sollu bekleşiyorlar. Oybek metro istasyonuna geldiğimde polis yol boyunca yürüyenleri engelledi. Metro girişinde ana caddeden yaklaşık 40 metre uzakta bir parkın içinde bekleşiyorum diğer bekleyenler gibi.
Derken caddeden birkaç resmi araba geçti. Belli ki önemli politik figürlerden biri geçti.
10-15 dakikalık bir bekleyişten sonra az ilerideki Türkmenistan Elçiliği ‘ne ulaştım.
Giriş için bekliyorum.11:30 gibi içeri girdim fakat olumsuz. Vizeden henüz haber yok.

Kös kös yürüyerek geri dönmece. Otele doğru ilerliyorum. Yarım saat sonra oteldeyim.
Küçük bir peynirli sandviçle öğleni geçiştirdim. Otelde kalışımı bir gün daha uzattım. Bu geceyle birlikte toplam 6 gece kalmış olacağım. Odamda yine yazılarımla ve mail ‘lerimle baş başayım. İyi ki bilgisayarımı yanımda getirmişim diye düşünüyorum. Bu sayede dünyadan kopmadığım gibi güzergah alternatiflerini değerlendirebiliyorum. Bir karar verdim. Karar vermenin mutluluğu ve hafifliğini yaşadım. Yarın (06 Haziran Cuma) otelden 12:00-12:30 arası check-out yapacağım, son kez vize için Elçiliğe uğrayacağım (aslında Cuma günleri çalışmıyorlar ama İlyas bana vize talimatı gelirse vereceğini söyledi) vize gelmişse rota Türkmenistan, İran ve Türkiye. Eğer vize gelmemişse rota Kazakistan, Kafkasya ve Türkiye. Haydi hayırlısı diyorum.


Bugün 17:00 gibi otelden çıktım, lap top ‘umu da yanıma alarak Book Café ‘ye yerleştim. Hem klimalı bir ortam hem de nezih ve şık bir yer. Kahve ve çay içerek lap top ‘umda çalışıyorum. 






Book Café 'nin sevimli Barmen 'i


Internet de var. Her şey iyi görünüyor. İnsanlar burada bir içki (margarita, çay, kahve v.s) alarak yaklaşık 2-3 saat interneti kullanarak, kitap okuyarak zamanlarını geçiriyor. (Tavsiye olunur, arz ederim). Gelenler ve de özellikle kızlar bakımlı ve şık.

Bu sarışın gerçekten güzeldi

Book Café güzel bir ortam sunuyor
Strawberry Margarita zamanı
Book Café 'den 20:30 gibi ayrıldım. Hemen yürüyerek otele vardım. Yarın otelden ayrılacağım ve 12:30 ila 13:00 arası vizemi tekrar sorgulayıp rotamı kesinleştireceğim.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder