MOTOSİKLETLE İPEK YOLU ‘na / By MOTORCYCLE to the SILK ROAD
31. Gün / Day 31
: 15.06.2014 Pazar/Sunday
Tebriz (İran Azerbaycan ‘ı) >>> Sınır Kapısı Bazargan
Yapılan km : 295
Sabah 06:30 ‘da uyandım.
Gidiş hazırlıklarımı yaptım. Aşağıya inip motorumu otelin açık garajından çıkardım
ve otelin önüne getirdim. Açık otopark otelin hemen arkasında. Otelin önü mahfuz bir yer. Sonra otelin 1.katta bulunan
kahvaltı salonuna çıktım. Kahvaltı bizim tarzımıza çok uygun. Domates, beyaz
peynir, yumurta, zeytin, reçel v.b. Çay da bizim çayımızın tıpkısı.
Kahvaltıdan sonra
toparlandım ve çıktım. 08:00 gibi teker döndü. Otelden düz bir caddeyle Kuzey
yönünde otobana doğru yol aldım. Yaklaşık 3 km sonra otobana bağlandım. Buradan
sola yani Batı ‘ya doğru giderek Marand, Maku, Bazargan istikametini
aldım.
Yol boyunca çeşitli
sanayi tesisleri, Organize Sanayi Bölgeleri bulunuyor. Bir büyük çimento
fabrikası var. Vergiden muaf Serbest Bölgeler var. Bazı Türk firmalarının da
buralarda yatırımları varmış. Özellikle bazı hammaddeler İran ‘da ucuz diye
Türk sınırına da yakın olması nedeniyle bu bölge cazip durumda. Marand ‘ı geçtim. Yol Maku ‘ya ve Bazargan ‘a doğru
gidiyor. Hava güneşli ve açık. Hava sıcaklığı gayet iyi.
Maku ‘ya yaklaşırken Ağrı
Dağı tüm ihtişamıyla kendini gösterdi. Hava açık ve net olduğu için karlı
zirvenin görüntüsü heyecan verici. 2012 ‘nin Ağustos ‘unda Ağrı Dağı ‘na
yaptığımız tırmanışı hatırladım. İran tarafından bazı fotoğraflar çektim.
İran tarafından Ağrı Dağı |
Bazargan ‘a geldiğimde
cebimde kalan son Riyallerle benzin aldım. Daha sonra sınır kapısına ilerledim.
11:30 gibi motosikletimi kapıya yakın bir yere park edip pasaportuma çıkış
mührünü aldım. Tedirginim. Sarakh sınır kapısından yaptığım çıkış “kaçak”
olarak kabul edilip hakkımda işlem yapılabilir. Benden çıkış için motora ait
evrakı istediler. Ruhsatımı gösterdim. İlgililer triptik belgesi ve Sarakh ‘dan
verilmesi gereken evrakı soruyorlar. Bende hiçbir evrak yok. Gümrük
yetkilileriyle konuşuyoruz. Benim için bir işlem yapılmadığını, birisinin bazı
kayıt ve tescil işlemleri yaparak bana ‘gidebilirsin’ dediğini dile getirdim.
Bakalım nasıl halledeceğiz? İş müdürlere kadar yansıdı. Sarakh kapıyla telefon
görüşmesi yaptılar. Benim oradan nasıl çıktığımı, belge düzenlenip
düzenlenmediğini öğrenmeye çalışıyorlar. Azeri Türkçesi konuşulduğu için biraz
rahatım. Anlaşmak problem olmuyor.
Bu arada bir gümrük
muamelecisi peydahlandı. İyi ve iş bitirici birine benziyor. Benimle ilgili
olarak yetkili makamlar önünde koşturuyor (?) Bu arada uzun boylu, mikrop mu
mikrop bir Gümrük Md. var. Adam neredeyse ateş püskürüyor. Bir müddet sonra
aşağıdaki binadan Gümrük Genel Md. Muavini geldi. Kısa boylu, pozitif yaklaşımı
olan, iyi niyetli biri.
Benim muameleciye bazı
talimatlar verdi. Bir dilekçe yazmamızı ve ekine bazı evrakın fotokopilerini
koymamızı önerdi. Bu şekilde resmi işlem başlatılacak.
Muameleci İsmail, benim
adıma Farsça bir dilekçe yazdı. Bana imzalattı ve bunu Gümrük idaresine sundu.
Ekinde pasaport, ruhsat ve yeşil sigorta fotokopisi var. Bu dilekçe
doğrultusunda kendileri Sarakh Gümrüğüne hitaben bir yazı yazdılar ve oradan
cevap beklemeye başladık. Sıkıntılı bekleyiş ve yine bekleyiş. Sarakh ‘daki
gümrük yetkilileri saat 14:30 ‘a kadar çalıştıklarından cevap gelmesi hayli
zor. İyi niyetli Gümrük Müdür Muavini beni aşağıda bulunan Polis Merkezine
gönderdi. Motosikletimi orada muhafaza etmek gerekiyor. Benimle ilgili şahsi
bir sorun yok. İstediğim gibi hareket edip istediğim yere gidebilirim ama
motosiklet müsadere altına alındı. Muameleci İsmail (+98.914.961 0885) benimle
ilgileniyor ve bana sabretmemi ve gelecek faksın beklenmesi gerektiğini
söylüyor.
18:15 ‘ e kadar gelen
faks yok. Bu arada polis merkezindeki polislerle dost olduk. Sohbet ediyoruz ve
bana çay ikram ediyorlar. Her şey iyi hoş ama bir gece daha kaybediyorum.
Bu arada TIR Şoförü
Niyazi ‘yle telefonda görüştük. Onlar da Bazargan ‘a varmışlar ve yaklaşık 5 km
ötedeki TIR parkına girmişler. Numara alıp yerleşmişler. Kuyrukta çok TIR
olduğundan sıra muhtemelen yarın içinde gelecek.
Muameleci İsmail geldi.
Ne yapacağımıza karar vermeye çalışıyorum. Bazargan ‘da oteller varmış. Beni
oraya bırakabilirler ve bu geceyi otelde geçirebilirim. Yarın sabah da yine
beklemeye buraya geleceğim. Tam bu arada Niyazi telefon etti. Durumu anlattım,
otelde geceleyeceğimi söyledim. Niyazi onlarla kalabileceğimi söyledi, memnun
olacaklarını dile getirdi. Ona yerimi tarif ettim. Geldi. Motorumu daha
emniyetli bir yere, polis binasının merdiveninin dibine çektim. Çantalarımdan o
gece kullanacağım bazı şeyleri aldım. Rahat bir pantolon, bir polar, bir havlu.
Niyazi ‘yle birlikte onun TIR ‘ına gittik. Yine birlikte yemek yiyip sohbet
ettik. Bu arada diğer TIR şoförü arkadaşlar beni görünce şaşırdılar. Yaşadığım
olayları onlara tek tek anlattım.
Ali, Niyazi ve Mehmet |
Türkiye ‘nin Urumiye Konsolosluğu devrede :
Benim beklemekte olduğum
ve bürokratik sorunlar ve eksik evrak nedeniyle motosikletimin salınmadığı
konusunu İstanbul ‘dan arayan dostlar Dışişleri Bakanlığı ‘na oradan da Urumiye
Konsolosluğumuza iletmişler. Beni saat 15:00 ila 16.00 sularında TC Dışişleri Bakanlığı ‘ndan
birileri aradı. Onlara durumu izah ettim. Pazar günü olmasına rağmen bir
nöbetçi memur bulunup benimle ilgili girişim başlatılabileceğini söyledi. Akşamleyin TIR ‘cı arkadaşlarla sohbet
halindeyken Urumiye ‘den birisi aramaya çalıştı ama telefon hatları yetersiz
olduğu için görüşemedik.
Ertesi günü umarım
olaylar olumlu yönde gelişir. 23:30 gibi hepimizin uykusu geldi. Ben yine
Niyazi ‘nin TIR ‘ına uyumaya çekildim. Niyazi de diğer TIR ‘da Ali ‘yle birlikte
uykuda.
Sabah 07:00 ‘de karakolda
olacağım ve umarım motosikletime bir şeyler olmamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder